Ramazan ayında uzun süren açlık, eğer kişide ciddi bir sağlık sorunu ve ilaç kullanımı yoksa adeta bir şifa kaynağı! Ancak açlık sonrası mideyi yormamak ve sindirim sistemini rahatlatmak için dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar var, bunları es geçmemek gerekiyor.
Orucu açmanın en sağlıklı yolu, mideyi zorlamamak adına birkaç yudum su içmekle başlar. Ardından bir adet hurma veya 2-3 adet zeytin tüketilebilir. Sonrasında hafif bir çorba içmek, mideyi ani yüklenmelerden korur. Özellikle mercimek, kabak, yayla veya sebze çorbaları gibi sindirimi kolay çorbalar tercih edilmelidir. Kremalı ve ağır çorbalar yerine daha hafif ve lif içeriği yüksek çorbalar tüketmek, mideyi yormaz ve bağırsak hareketlerini düzenler. Ana yemeğe geçerken ise kızartmalardan ve aşırı yağlı yiyeceklerden kaçınılmalı. Protein, sağlıklı yağlar ve sebze gibi lif bakımından dengeli bir tabak oluşturulmalıdır. Unutmayın, ne yediğiniz kadar nasıl yediğiniz de önemli! Yemekleri yavaş yemek, iyi çiğnemek ve yemek sırasında su veya başka bir içecek tüketmemek çok önemli, katı ve sıvı besinleri karıştırmadan yemeye özen gösterin.
Gelelim sahura… Buradaki amaç, uzun süre tok kalmayı sağlarken mideyi yormamak! Basit karbonhidratlar yerine tam tahıllı ekmek ve yulaf; ceviz, badem, fındık gibi sağlıklı yağlar ve yumurta, yoğurt, kefir, az tuzlu peynir gibi protein kaynakları tüketilmelidir. Lifli gıdalar sindirimi destekleyerek kabızlık ve şişkinliği önlemeye yardımcı olur. Özellikle yulaf, chia tohumu, keten tohumu, koyu yeşil yapraklı sebzeler, enginar, kabak, brokoli, elma ve armut gibi besinler bağırsak hareketlerini düzenler. Aşırı tuzlu ve baharatlı gıdalardan kaçınmak da susuzluk hissini azaltmak için oldukça önemlidir. Bu nedenle, tuzlu zeytinler, şarküteri ürünleri ve tuzlu peynirler sahurda kesinlikle tüketilmemelidir. Ayrıca sahur sonrası yatana kadar en az 1-2 bardak su içmek, gün içinde vücudun susuz kalmasını önlemek için büyük önem taşıyor, lütfen ihmal etmeyin!
Bunların yanı sıra, hem sahur hem de iftar sonrası gaz ve şişkinliği önlemek için yemeklerden sonra rezene, nane veya papatya çayı içmek çok iyi gelecektir. Ayrıca, elma sirkesi yemeklerden önce mide enzimlerini aktive ederek sindirimi destekleyebilir. Bu nedenle sahurdan veya iftardan önce bir bardak suya 1 tatlı kaşığı doğal elma sirkesi ekleyerek içmek faydalı olabilir. Ancak mide hassasiyeti bulunan veya mide asidinde problem olan kişilere bu öneri uygun değildir, aman dikkat! Tabi içecek demişken, asitli içeceklerden, aşırı kahve ve siyah çay tüketiminden de kaçınmak gerekiyor.
Genel hatlarıyla bu önerilere dikkat ederseniz, dengeli ve bilinçli bir beslenme düzeni ile Ramazan ayını hem bedenen hem de ruhen en verimli şekilde geçireceğinize inanıyorum. Unutmayın, Ramazan; orucun ötesinde, sevdiklerimizle paylaştığımız, ibadetle ruhumuzu arındırdığımız ve aynı zamanda bedenimize iyi baktığımız bir zaman dilimi. Sağlığınızı ön planda tutarken, bu mübarek ayın getirdiği huzur ve sükûnetin keyfini çıkarmanızı dilerim.